5 Aralık 2008 Cuma

ÇEVİRİ ŞİİRLERİM

KEDI VE AY

Kedi oraya buraya gitti
Ay bir topaç gibi döndü kendi ekseninde,
Ve ayin en yakin dostu ,
Süzülen kedi , yukari bakti.
Dikkatlice bakti aya siyah Minnaloushe ,
Bunun için, basibos ve aglamakli olurdu ,
Gökte ari soguk isik
Hayvansal kani üzgündü onun.
Minnaloushe simdi kosar çimende.
Yükseltir onu narin ayaciklari .
Dans eder misin , Minnaloushe, dans eder misin ?
Karsilastiginda iki dost
Ne daha iyidir dansa çagridan ?
Belki de ögrenebilir ay ,
Usanilmis kibar modanin ,
Yeni bir dans figürünü.
Çimenlerde süzülür Minnaloushe
Mehtapli bir yerden baska bir yere,
Gökte kutsal ay
Dönüsmüs yeni bir evreye .
Minnaloushe bilir mi ki gözbebekleri onun
Degisecek durmadan ,
Ve ayçadan yuvara ,
Yuvardan ayçaya ?
Çimenlerde süzülür Minnaloushe
Yalniz , sözü geçer ve bilge
Ve degisen ayi yükseltir
Degisen gözleri onun .

William Butler Yeats
Çev: Kenan Gülbag 12.9.1994 Ist.


UNUTMAKTAN DAHA YOGUNDUR ASK

Unutmaktan daha yogundur ask
Animsamaktan daha hafif
Islak bir dalgadan daha seyrek
Yitirmekten daha sik

Çilgin ve tutuludur epey
Daha eksik olamaz
Tüm denizden
Ki yalnizca denizden daha derindir

Hep eksiktir ask , kazanmaktan
Eksik degil asla diriliginden
Eksik büyükçe minicik baslangicindan
Eksik küçükçe bagislamaktan

Makul ve aydinliktir epey
Simdilik ölemez o
Tüm gökyüzünden
Ki yalnizca gökten daha yüksektir .

e.e.cummigs
çev : Kenan Gülbag

HERKES IÇIN AYNI GÜN

I .

Egemenlerin, suçlularin karacasina
sokmadigimiz kilici
yoksulun , suçsuzun karacasina sokuyoruz.
Ilk gözler suçsuzdur .
Ve ikincisi yoksulluk .
O zaman ,
nasil korunmasi gerektigini bilmeliyiz .
Aski mahkum etmek istiyorum
kini öldüremezsem eger
ve onu esinlendireni .
II.

Küçük bir kus yürüyor genis topraklarda
günesin kanatlandigi yerde.

III.

Gülüyor bana
gülüyor sordugum soruya .

Bir orman gibi
Kadinlar gibi
Çöle karsi zirh gibi
Adalete karsi bir zirh gibi o .

Haksizlik kol geziyor her yerde
Isiktan yoksun birakan genis bir gökyüzünde
Tembel bir yildiz , essiz bir yildiz .
Haksizlik ; deli kahramanlari ,
çilginlari vuruyor.
Kim hüküm sürebilecek bir gün ?
Çünkü onlarin gülüsünü duyabilirdim.
Kanlarinda ve güzelliklerinde ,
Felaketlerinde ve iskencelerinde .

Gülümse , geldigine gülerek
Gülümse yasama , dogduguna gülümse .

Paul Eluard
Çev : Kenan Gülbag


UNUTMAK YOK

Bunca zamandir nerde oldugumu soracak olursan ,
“ oldu bir seyler demeliyim. “
oturmaliyim bir tasa , kararan dünyada
kendini yemis bitirmis bir nehirde .
Korumasini bilmiyorum yitirdiklerini kuslarin ,
geride biraktigim denizi
ya da çigligini kizkardesimin .
Nedir bu topragin zenginligi ,
gün neden günle kapaniyor ,
Neden karanlik gece çalkalaniyor agzimda ?
Ve ölüm neden ?
Nerden geldigimi sormayacak misin ?
Anlatmaliyim sana ;
kirik seyleri ,
acili kaplari ,
sik sik tozlanan koca sigirlari
ve tutkulu yüregimi .

Bunlar ne bellegimizde uyanan sari güvercinler
ne de anilardir kusaktan kusaga akan.
Aglayan yüzlerdir bunlar ,
parmaklardir girtlagimizdaki
ve topraga düsen yapraklardir.
Yiten günün karanligidir,
yesertir kaleleri hüzünlü kanimizdaki.

Iste menekseler ve iste kirlangiçlar,
sevdigim her sey .
Tatli haberler getiren ve günbegün
Aktikça zaman, tatliligi artan .
Kaçmayiz biz :Dislerimizin arasindan;
Neden kemiriyor bosa giden zaman
Sessizlik kabugunu?
Ne yanit verecegimi bilmiyorum.

O kadar çok ki ölümüz
Ve o kadar çok ki kizil günes önünde setler
Ve o kadar çok ki çarpik kabuklu baslar
Ve o kadar çok ki öpücüklerimizi engelleyenler
Ve o kadar çok ki unutmak istediklerim.

Pablo NERUDA

Çev: E. Gazi Erturan/Kazim Gülbag /Kenan Gülbag

BIR ÇAYIR YAPMAK

Çayir yapmaya götürür o
yonca ve bir ari
Biri yonca , ve bir ari,
Ve düse dalma.
Yalnizca düs yapacak ,
Eger arilar azsa .

Emily Dickinson
29.08.94
Çev: Kenan Gülbag

BIR BOZKIR YAPMAK

Bir bozkir yapmaya götürür o
bir yonca ve bir tane de ari,
Bir tane yonca ve bir ari ,
Ve düse dalma.
Yalnizca düs yapacak ,
Arilar azsa eger.

Emily Dickinson
30.08.94
Çev: Kenan Gülbag



GERÇEK ELLER

Nedensiz kayboldu bir ögle sonrasi
( Belki de götürüldü .)
Birakmisti yün eldivenlerini mutfak masasinin üstüne
Kesik iki el gibi .
Kansiz , tepkisiz , sevgisiz.
Ya da
Kendi ellerinin aksine ,
Eski sabrinin ilimli havasiyla
biraz sismis ,
kabarmis.

Oraya ,
Yitmis parmaklar, yün parmaklar arasina
zaman zaman
bir dilim ekmek ya da çiçek koyduk
ya da sarap bardaklarimizi.

Hiç olmazsa kesin olarak biliyorduk ki ;
Kimse kelepçe vuramaz eldivenlere.

Yannis Ritsos
Çev : Kenan Gülbag

ASKIN FELSEFESI

I.

Kaynaklar irmakla karisir
Ve irmaklar okyanusla ,
Cennetin rüzgarlari karisir hep
Tatli bir duyguyla ;
Hiçbir sey tek degildir dünyada ;
Her sey tanrisal bir yasayla
Bir ruhta karsilasir ve karisir _
Benimki seninkiyle neden olmasin ? _

II.

Bir dagin cenneti öpüsüne bak
Ve birbiriyle kucaklasan dalgalara ;
Kardes çiçek bagislanmaz
Kardesi onu hos gördüyse :

Ve günisigi kucaklar topragi ,
Ve ayisigi öper denizi -
Ne degeri var tüm bu öpüslerin ,
Sen beni öpmedikçe ?

Percy Bysshe Shelley
( 1792- 1822 )
Türkçesi : Kenan gülbag
Aysel Özgür

Innisfree’ nin göl adacigi

Kalkar giderim simdi , giderim Innisfree’ye
Ve insa edilmis küçük bir kulübede , çamur ve hafif çubuklarla :
Dokuz sirali fasulyem olacak orada, balarilari için bir kovan,
Ve yalniz yasam ari viziltilarinin kayraninda.

Ve biraz huzur bulurum orada, küçük damlalarla gelen huzuru,
Circir böceklerinin sarkisi düsürür sabahin maskelerini ;
Orada gecenin tümü donuk bir isik, ve öglen kizil bir hararet,
Ve aksam dolu keten kuslarinin kanatlariyla.

Kalkar giderim simdi, gece ve gündüz adina hep
Duyuyorum sahilden gelen hafif sipirtilarini göl suyunun ;
Dikilirken sosede ya da gri kaldirimlarda,
Duyuyorum onu kalbimin derinliklerinde .

William Butler Yeats
( 1865 - 1939 )
Türkçesi : Aysel Özgür
Kenan gülbag

BAHÇEDEKI AGAÇLAR

Ah gök gürültüsünde
Nasil durgun agaçlar !

Ve ihlamur agaci, sevgili ve uzun, her bir yapragi suskun
Güçlükle çözülür kokusunun son bir solugu bile.

Ve hayalet gibi , krema renkli yapraklarin dallari
Düzensiz yesillikleri arasinda beyaz, fil disi beyazi
Nasil yitici, yasli olani alacali, yesil çayirda duraksiyor o
sanki, baska bir anda, gözden yitecekti
tüm köpüksel inceligiyle !

Ve melez çam yalniz bir sütundur, çikar yukari uzun boyu :

Ve pelesenk çamlari mavidir, gri mavi, denizden seylerin maviligi,
Ve genç bakir kayin agaci, gül kirmizisi rengiyle sonlanir
nasil durgundur hepsi, öyle durgun ayakta
gök gürültüsünde, tümü birbirine yabanci
alevlenirken yesil çayirlar yukariya, yabancilar bahçede ...

David Herbert Lawrence
( 1885 - 1930 )
Türkçesi : Kenan Gülbag


Elgin mermerlerini görünce

Ruhum çok zayif - ölgün
Isteksiz uyku gibi bende yogun ölçüp biçmeler,
Her imgesi yüksek ve sarp
Kutsal acinin, bana ölmelisin diyor.
Hasta bir kartalin göge bakisi gibi.
Henüz kibar lüksüdür aglamak
Ki gizleyecek bulutlu rüzgarlarim yok
Sabahin gözünü açacak kadar serin.
Böyle bulanik tasarlanmis beynin debdebeleri
Betimlenemez düsmanlik , ayilt yüregi ;
Böylece basdöndürücü acilar saskinlik yaratir ,
Ki karisir Grekyen görkem kalabalikla
Bosa geçen eski çag_ çalkantili bir okyanusla _
Bir günes _ büyüklügün kara gölgesi.

Jhon Keats
( 1795- 1821 ) Türkçesi : Kenan Gülbag

KATILLER

Sarki söylüyorum sana
Ölü bir çocugun konusmasiyla bir erkek olarak yumusak ;
Kelepçeli bir adam olarak sert ,
Yakalanmis kipirdayamaz oradan :

Günesin altinda
Onalti milyon insan ,
Seçilmis parlayan disleri,
Keskin gözleri, güçlü bacaklari,
Ve damarlarindaki genç sicak kanin kosusu için.

Ve kizil bir özsü kosar yesil çayirda ;
Ve bir kizil özsu islatir kara topragi .
Ve katlediliyor onalti milyon ................ ve katlediliyor ve katlediliyor

Gece ya da gündüz unutamam onlari asla :
Anilariyla kafama vururlar ;
Yüregimde çigliklari arkalarindan aglarim ,
Yuvalarina ve kadinlarina, düslerine ve oyunlarina.

Uyanirim bir gece ve siperlerin kokusu,
Ve duyarim sinirlarda uyuyanlarin yogun uyanisini _
Onalti milyon uyuyan ve gecedeki nöbetçiler :
Bazilari uzun uykucu simdi ,
Bazilari yarin dalacak o uzun uykuya ,
Sabitlendi bir kancayla dünyamizin nabzi ,
Yemek ve içmek, didinmek .............. öldürmenin uzun eyleminde .
Onalti milyon insan.


Savaş Şiirleri
( 1914 - 1915 )
Carl Sandburg
Türkçesi : Kenan Gülbag

Sözcüklerin Dostlugunda

Gerçekten harika, sahane ve rahatlatici
Biliyorum ki okumak için gözlerim var
Yazabilen ellerim
Ve bir büyük ask için sözcüklerim
Sansliyim konusabiliyorum son derece güzel
birkaç dil
Sevdigim için sözcükleri - dilin atasi
Mutluyken, sözcükler tanimlar mutlulugunu
Saskin ve üzgünken
Balçiga döner sözcükler ve içine alir beni
Karmakarisik düslerim küflenir ve yeniden küflenir
Ruhumdaki iç barisi bulana dek

Yapmali miydim bir seçim aglamakla okumak arasinda
Kesinlikle okumayi seçmeliydim
Güzel bir kitabi
Kanitim var, acilar ve gerginlikler
Çalisir o !
Sayisiz defa aciya sirtimi döndüm
Uzak ülkelerdeki karakterlerden arkadas edindim
Sayisiz defa tanimladim kizginligi
Ve oksamisimdir sinirlerimi eski gülünç bir kitapla
Sayisiz geceler yendim uykusuzluk hastaligimi
Ve kalp kalbe konustum kalem ve kagidimla

Gecenin ölümünde masama dönerim
Otururum, nasil baslayacagima iliskin bir ipucu olmaksizin
Ama sonra , onu tanimadan önce, tüm tip ve ölçülerin sözcükleri ;
Istek gelir parmak uçlarima
Duyumsarken tüm bedenimin gülüsünü
Herbirini hosgörüyle karsilarim
Onlar eski ve güzel arkadaslar gibi
Dansa baslarken duvarlarimdaki genis dairelerde
Farkina variyorum ki sikilmak için dogmadim
Nasil gerçekten can sikabilir içine girmeye baslarken bile
Zamansiz sözcük dairem
Simdi anliyorsun, niçin böyle mutluyum
Sözcüklerin dostlugunda .

Gcina Mhlope ( Güney Afrika )
Çev : serhan Akpinar - Kenan Gülbag
15.6.1998
Su andan
toprak, günes, kar
ani boralari
Ekimdeki yagmurun
Yollar boyunca
Hersey ,
isik, yagmur ,
terketti
bellegimde
bir korku
ve saydamligi
bir erigin ;
ovallenmis yasam
bir kadeh içindeki
berrakliktir, karanliktir ,
serinliktir.
Ey öpüs
dudaklarin
meyvede ,
disler
ve dudaklar
damliyor
güzel kokulu bir kehribar
bir sivi
erigin isigi !

Pablo Neruda
( ode to the Plum )
Türkçesi : Kenan Gülbag